0

Corona/ virüsünün hatırlattıkları..

(“twitter hesabım askıya alındı.. açılır  mı, bilmiyorum? her neyse.. açılmazsa da yeni bir hesap açmayacağım.. çünkü ben ona baya bir emek vermiştim ve şuan için en azından içimden yeni bir sayfa açmak gelmiyor. açıkcası geri açılacağını düşünüyorum zaten. açılmazsa da yapacak bir şey yok.. biraz daha bekleyeceğim.. ve kararımı belirleyecek şey bu olacak. her neyse .. böyle bir giriş yapmak istemezdim ama bunu açıklamak istedim, niyeyse”..)

coronayaşam

*Bütün dünya gibi ülkemizde corona salgınıyla baş etmeye çalışıyor.. aslında bunda ne kadar başarılı ve/ya ne kadar başarısız tartışılır.. çünkü insanlar yeterince ciddiye almamışlar gibi.. ve ülkemizde her şey çok basite indirgeniyor.. bilinç yok ya da bir şekilde kendi yaşamları, öncelikleri sağlıklarından önde geliyor. mesela aids gibi. hiv gibi bulaşıcı hastalıklardan kaçınma-korunma  güdüsü pek yok.. ne olacakmış? kafasında oldukları gibi kendilerini izole etmeyi red ediyorlar. tamam bi şekilde yaşamın içinde olsunlar ama başkalarının hayatlarını da düşünmek zorundalar.. gerek hijyenleri.. gerek. davranışlarıyla: yediği içtiği, dokunduğu eşyalar gibi gibi..ve afedersiniz yattıkları kişilere kendilerinin durumlarını söylemeliler.. çünkü bu toplum olmanın, insan olmanın gerekliliği. diğeri egoizm. narsizm. faşizm. kapitalizm gibi geliyor. yani diğerkamlıktan vazgeçmek bütün bunların sonucudur. ya da cahillikten.kötülükten. önemsememekten vs vs.. bütün bu gariplikleri örneklendirdim çünkü tv de bir şey gördüm. bazı yabancı ülkelerde de benzer şeyler vardı.. kendine bulaşmışsa, herkese bulaşsın zalimliği.. polislere tüküren karantina altındaki hacıları gördüm.. oradan çıkmaya çalışıyorlar. nasıl bir ortam bekliyorlardı ki? öğrenciler o yurtlarda kalırken bunları dile getirmişler miydi? ve bence kendileri o öğrencilerin yurdunu ahıra çevirmiş gibi görünüyorlar.. hasta olan da, olmayanda kendini ve başkasını koruma güdüsü edinmeli. çünkü bir şekilde bu bir sarmal. dönüp dolaşıp kendini bulacak o mantıksızlık.. bulmasa bile karanlık bir eylem veya eylemsizlik hali. bütün olasılıkları düşünmek ve tedbirini alabilmek.. ve başkasını da kendin gibi görebilmek gerekir. bütün bu şeyleri düşünürken aklıma geçtiğim yaz okuduğum bir yazı geldi.. çünkü herşey birbiriyle iniltili. eşine-sevgilisine mikrop hastalık bulaştıran erkekler olduğu gibi kadınlarda var elbette.. birbirini aldatanlar.. hem ruhunu, hem bedenini ve hem de onurunu kirletenler.. işte böyle çirkinlikler yani masum insanları ummadıkları şeylerle tanıştıranlar. güvenleri, sevgileri, fedakarlıkları pç edilenlerin duaları duyuldu ve insanlar rahat uyuyamamanın ne demek olduğunu tecrübe ettiler. çünkü gözü arkada bırakmayacak şekilde hareket edip, sonra herşeyi berbat edenlerin bu dünyada yaşam sürmeleri elbette toprağında ağrına gidiyordu ve gitti de. ne diyordum. evet.. kadının biri yurt dışına gidiyor ve orada evlilik öncesi cinsel yaşam yaşıyor ve her türlü abuk sabuk şeyler yapıyor.. aynen uçkur sevdalısı erkekler  gibi.. neyse bu hastalanıp rahmini aldırınca(kanser olmuş) onu baştan düşünecekti ama herşeyin bi bedeli var. ve evlendiği adama çocuğunun olmadığını kendisinden bilmesini başarmış.. bunu anlatan-aktaran yazan kişi yaşanmış bir hikaye diyor.. şimdi bu masum adamın ne sucu var? herkes hak ettiği yaşamı bulmalı.. pis insanlar, pis insanlara. temiz insanlar, temiz insanlara gitmeli. bu ülkede ama bu mümkün değil. dünya da işler nasıl yürüyor bilmiyorum..işte böyle rezillikler. çocuk(kadın-erkek) tecavuzleri, ensestler. birbirini aldatanlar. escinsellik gibi şeyler.. katillik.. hırsızlık..cinsiyet değiştirenler. önce dünyayı, sonrada hormanlarını bozanlar..savaşlar. açlık. haksızlıklar. yalan. gıybet. iftira. haset ve aç gözlülük.. kibir.. iki yüzlülük? dünyada olan seyler bunlar. çok az iyi insan kaldı. toplamların çoğu düşkün ama iyiler hala var tabii.. şimdi bütün bunların yanında corona dediğimiz şey nedir ki?

hayvanlara yapılan vahsetler.. hak ihlalleri. sömürü düzeni. insan ilişkilerindeki vasatlık.. çıkarları uğruna birbirini satmaları vs.. vs..mal ve hizmet üretimindeki kalitesizlik. gdolu ürünler. toprağın. suyun. havanın zehirlenmesi. kötü alışkanlıklar. kötü yaşam tarzları. dengesiz beslenmek. fakirlikten dolayı. düzensiz uykuları olanlar. kötü müzikler dinleyenler. bankalar. iş yerleri. patronlar. kısaca herşey durdu ve hepsi resetleniyor. ama insanlarda bunlara bakıp kendini resetliyor mu yoksa aynen devam mı? benim yaşamımda zaten böyle saçmalıklar olmadığı için. sistemin alarm vermesi çok da mesele değil. önemli olan insanların. düşünceli olmaları.. artık.. mesela bugun ailem alışveriş için markete gitmişti ve hemen hemen herşey bitmiş.. bu çok mantıksız. kıtlık bilinci. diğerini düşünmeyecek kadar canavar ve barbar ruhlu olmak. bu dünya insanlarının, insanlarının içinde yatan saldırganlık hisleriyle alakalı. un kalmamış. ekmek bile beşer onar tane alıyorlarmış.. yuh diyorum ne yapıyorsunuz öyle? o kadar parayı nereden buluyorlar. hadi buldunuz nerede ve nasıl saklıyorsunuz, bozulmadan? zaten bir devlet var. başımızda ve herşeyi sağlamakla görevli..bir kaç parça bir şey dışında bir şeyler yığmak çok mantıksız geliyor. bunları sohbet eder gibi yazıyorum çünkü içimdekileri dökmek istedim.kusura bakmayın lütfen. ve tarihe de not düşmek adına bir şeyler karalıyorum burada.. ender zamanlardan geçiyoruz çünkü ve neler hissettiğimi anlatmak istiyorum. elbette marketlerde kalabalık ve oraya da cümbür cemaat gidilmemeli bunları da göz önüne almalı insanlar.. ve asansörler.. otobüsler gibi yerler.. en azından camları açsınlar..vs vs

herşey aslına, özüne/ köküne döner mi? insanlar sanayi insanı. dünya sömürü dünyası olmuş..bir kaç gün sokaklarda yürüyorum. hava bile daha temiz ve her yer daha sakin. huzurlu. dingin. içimde bir telaş.korku veya panik yok. ve gayet iyi bir şekilde uyuyorum.. ama uykuları kaçması gerekenler var. mesela devletleri yönetenler. mesela kimseyi önemsemeyenler. ve belkide kendilerini de önemsemeyenler..ve böylece tadımı kaçıracak tek şey bunlar oluyor. düşüncesiz insanlar. onun haricinde yaşama ve tanrıya güvenim tam. herşeyi olgunlukla karşılıyorum.. bu dünyada her zaman salgınlar olmuş..savaşlar. her türlü karanlık odaklar hiç boş durmamış.. önemli olan bu doğal bir durum mu yoksa insan eliyle mi yapıldı? biyolojik bir silah da olabilir.. insanlığı hedefledikleri pek çok şey gibi.. ama insanlarda az değiller. ne bulursa yiyen.. her türlü pisliği kendine yakıştıran hayvan altı kişiler.. ben sadece çin toplumuna bağlamıyorum bu yamyamlığı.. ve bütün çin halkını da negatif-kötü etiketlemiyorum. mutlaka içlerinde normal insanlar çok ve bu yapılanları yadırgayan kültürü gibi görmeyen vs vs ama bu türkiyede bile çıkabilir ve başka ülkelerde de..çünkü türkiyede adanalı bi suriyeli kasap fare eti satmıştı.. ve bu toplumu bunu yiyebilecek insanlar olarak görmüş olmalı.. ve insanlara bunları gizli şekilde yedirmeye calışması, açık şekilde pis şeyleri yiyenlerden daha ahlaksız bir durum olarak görüyorum. o yüzden türkiye hiç temizlik konusunda da sıfırdır.. yani her türlü pislik şeyleri insanlara yediriyorlar. kendileri de temiz değil ayrıca bu sadece palavra. temiz insanların ülkesi bk kokmaz bi kere.. elleri gtleri boş durmuyor. o yüzden geçen gazetede yazmışlar. suya sabuna dokunacağız diye.. buradan ne sonuç çıkıyor? dokunmadıkları.. üstelik üretilen her türlü mal gıda veya gıda dışı hep düşük çapta işler. veya hizmetler hep paraya endeskli? ki onu da alabilirse tabii

ben kapitalist batının yeterince önlem almamasına şaşırmıyorum ama insanların herşeyi önceden düşünüp, sonra uygulamaya geçtikleri bir coğrafyadaki rahatlık gözüme batmadı değil.. mantıksızlık illa bir yerden çıkacak. bir de pariste yüksek lisans yapan kızını karantina otobüsünden kaçırdığı iddaa edilen Mustafa Sofi isimli bir şahıs günümüz dünyasınının ya-da türkiyesinin özeti gibi.. özrü kabahatinden büyük olup suçluların bu şekilde mağduru oynaması tipik türkiye klasiği. ve tabikii kızı coronaya yakalansa bile sıradan insanlara göre kurtulma ihtimali kat kat fazla. hatta ölme ihtimali sıfıra yakın. yani kızı ve kendisi corona virüsünü umursamıyor bile olabilirler. ölebilecek olanlar yaşlılar(elbette gençler ölemez çıkarımı yanlış) + kendisi gibi özel muamele göremeyecek /zengin olmayanlar olacak zaten. durum böyle olunca sıradan insanlar ile/gibi devletin gösterdiği karantin yerinde 14 gün kalmasını mi bekliyordu bu kişiler..

biraz böyle bir yazı olsun bu da.. kaos günlerinde ne derece aklı başında bir şeyler yazılırsa o derece aklı başında bir metin..